Kalp Çarpması Nedenleri Nelerdir?

Kalp Çarpması

Kalp, yaşam boyunca durmaksızın çalışır ve genellikle bireyler kalplerinin nasıl attığını hissetmezler. Ancak bazı kişiler zaman zaman karın veya göğüs bölgesinde kalplerinin normalden hızlı, düzensiz ve güçlü attığını hissedebilirler. Bu durum "kalp çarpması" olarak tanımlanır. Kalp çarpması, toplumda yaygın görülen şikayetler arasındadır. Her zaman ciddi bir hastalığın belirtisi olmasa da bazen altta yatan ciddi bir hastalığın işareti olabilir. Kalp çarpması; stres, soğuk algınlığı, kullanılan ilaçların yan etkileri, kansızlık, kafein ve nikotin alımı gibi nedenlerden dolayı oluşabilir. Kalp çarpmasıyla beraber göğüs sıkışması, nefes alıp vermekte güçlük, baş dönmesi, halsizlik, göz kararması gibi şikayetler de görülüyorsa mutlaka doktora danışılması gerekir.

Kalp Çarpmasının Nedenleri

Psikolojik Nedenler:

Bazı durumlarda sinirsel olarak kalp çarpması yaşanabilir. Kişi, kendini fenalık geçiriyormuş gibi tanımlar. Derin nefes almakta zorlanır ve bu gibi durumlara endişe eklendiğinde çarpıntının şiddeti artabilir. Bu çarpmalar bazen kısa sürede geçebileceği gibi bazı durumlarda gün boyu, hatta birkaç gün etkili olabilir. Beyin her zaman fiziksel ve psikolojik stresi ayırt edemez. Bu durumda stres, çarpıntı gibi belirtilere neden olur. Vücut, fiziksel bir tehlikeye hazırlanıyormuş gibi beyin kalp atışlarını hızlandırır. Dolayısıyla bu durum kişiye kalp çarpıntısı olarak geri döner. Stresle beraber heyecan, ani korku, endişe, mutluluk, şaşkınlık gibi durumlar da kalp çarpmasına yol açabilir. Özellikle panik atak problemi yaşayan kişilerin en büyük şikayeti kalp çarpmasıdır. Bu nedenle de panik atak hastalarının büyük kısmı kendini kalp hastası zannedebilir.

Aritmi:

Halk arasında kalp ritim bozukluğu olarak tanımlanan aritmi, kalp çarpmasına neden olan bir problemdir. Düzenli nabız atışında sayımın dakikada 50-100 kez olması gerekir. Aritmi hastalığında ise bu rakamlar normalden çok daha yüksek olabilir. Sigara, stres ve kansızlık aritmiye yol açan en önemli etkenler arasındadır.

Kullanılan İlaçlar:

Tansiyon, şeker, kalp, grip ve alerjik reaksiyonların tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar kalp çarpmasına yol açabilir. Bunların yanı sıra bazı hastalıklar için kullanılan bitkisel reçeteler de kalp çarpmasına neden olabilir.

Fiziksel Aktivite:

Çok fazla güç harcanan aktiviteler sonrasında kişi kalp çarpıntısı yaşayabilir. Aslında bu durum gayet normaldir. Hareket yoksunu kişilerde sarf edilen efor sonrasında ciddi anlamda çarpıntı yaşanabilir.

Kansızlık:

Kırmızı kan hücrelerinin sağlıksız olması nedeniyle dokulara gerektiği kadar oksijen taşınamaz. Dolayısıyla vücutta doku ve hücreler oksijen yetersizliği yaşar. Kalp, bu doku ve hücrelere daha fazla kan pompalamak adına daha fazla çalışır ve beraberinde kalp çarpıntısı yaşanır.

Gebelik:

Gebelik dönemi birçok şikayeti beraberinde getirdiği gibi kalp çarpıntısı da bu dönemde normaldir. Doğum gerçekleştikten sonra çarpıntı şikayeti büyük oranda geçer. Aynı şekilde menopoz ve adet dönemlerinde de kalp çarpıntısı yaşanabilir.

Kalp Damar Hastalıkları:

Beslenme bozuklukları, obezite, sigara, alkol ve stres gibi pek çok etken damar tıkanıklığına sebep olabilir. Damar tıkanıklığı, vücutta farklı organları etkisi altına alabilir. Tıkanıklığın oluştuğu bölgede bulunan hücrelere yeterli oranda oksijen ulaşmaz. Eğer tıkanıklık kalbi etkilemişse beraberinde kalp atışlarında düzensizlik ve kalpte ritim bozukluğu görülür. Bu şikayetlere ek olarak göğüs ağrısı, kol, sırt ve omuz ağrısı yaşanabilir.

Kalp Çarpmasının Tedavisi

Kalp çarpması, farklı hastalıklar nedeniyle ortaya çıkan bir problem olduğundan tedavinin nedene yönelik yapılması gerekir. Bu nedenle uygulanacak tedavilerde değişiklik olur. Doktor, nedene yönelik olarak ilaç tedavisine başlar. Bununla birlikte yaşam tarzında değişiklik, hareketli bir yaşam, sigara kullanılıyorsa sigarayı bırakmak, stres ve endişeden uzak durmak tedavi planı içindedir. Bazı hastalara ilaç tedavisiyle birlikte elektroşok tedavisi uygulanabilir. Uygulanan tedavilere rağmen kalp çarpması geçmemişse cerrahiye başvurulur. Cerrahide, hastanın kasık bölgesinden katater yardımıyla girilerek kalbe ulaşılır. Burada çarpmaya yol açan hücre tespit edilerek tespit edilen doku yakılır ya da dondurulur. Bu durum "ablasyon" olarak tanımlanır.