Kalp kapakçığı kalınlaşması, genellikle yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Yaş ilerledikçe kalp hastalıkları riski artar. Bununla birlikte, çocukluk çağında geçirilen romatizmal ateş gibi bazı enfeksiyonlar da kalp kapakçıklarında hasara yol açabilir.

Kalpte toplam dört kapakçık bulunur; iki adet sağda ve iki adet solda olmak üzere. Kalp kapakçığı kalınlaşması ise genellikle aort ve mitral kapakçıklarda daha sık görülür. Tek başına bir şikâyet nedeni olarak görülmeyen bu durum, uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Diyabet gibi metabolik hastalıklarda ve obezite durumunda daha yaygındır. Bu sorun uzun süre fark edilmese bile çarpıntı ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu nedenle, yaş ilerledikçe düzenli kalp kontrolleri yaptırmak büyük önem taşır.

Kalp kapakçığı kalınlaşmasının belirtileri genellikle sinsi bir şekilde ortaya çıkar ve kapakta artan kalınlaşma ile bozulmalara bağlı olarak gelişir:

Her hasta için tedavi seçenekleri farklılık gösterebilir. Örneğin, diyabet veya obezite gibi durumlar mevcutsa düzenli egzersiz tavsiye edilir. Hipertansiyon varsa, tuz tüketiminin kısıtlanması gerekir. Daha ileri durumlarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Kalp kapakçığı kalınlaşması, kapak üzerinde yapılan ufak ameliyatlarla tedavi edilebilir. Eğer düzeltilemeyecek bir durum söz konusuysa, yapay kapak takılması gerekebilir. Dolayısıyla, hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi durumlardan kaçınmak önemlidir, çünkü bu hastalıklar kalp üzerindeki baskıyı artırarak durumu daha da kötüleştirebilir. Ayrıca, sigara kullanımı da akciğerler ve dolayısıyla kalbi yorarak kalp kapakçığı hastalıklarını tetikleyebilir.