Bebeklerde kalp deliği, doğuştan gelen bir kalp anomalisi olarak ortaya çıkar. Anne karnındaki bebeklerde kalp gelişimi genellikle hamileliğin ilk üç ayında tamamlanır. Ancak bu süreçte meydana gelen gelişim bozuklukları, kalbin normal şekilde gelişememesine yol açabilir. Bu bozukluklardan biri de kalbin odacıkları arasında delik bulunmasıdır. Bu durum, çoğunlukla bebeğin doğumuyla birlikte ve ilk yıl içinde tespit edilebilir. Kalbin sağ ve sol kulakçıkları arasındaki duvarda doğuştan delik olması durumu, atriyal septal defekt (ASD) olarak adlandırılır. Bu durumda, sol kulakçıktaki temiz kan sağ kulakçığa geçer ve kalbin pompaladığı kan miktarı ile akciğerlere giden kan oranı artar. Bu durum zamanla akciğer atardamarında basınç artışına ve kalp yetersizliği sorunlarına yol açabilir. Ayrıca yaşam süresinin kısalmasına da neden olabilir. Toplardamarda oluşabilecek pıhtılar, kalpteki delikten geçerek beyne ulaşabilir ve felç gibi ciddi komplikasyonlara sebep olabilir. Bu yüzden bebeklerde kalp deliği önemli bir sorundur ve tedavi edilmesi gereklidir. Genellikle bebeklerde kalp deliği 2 yaşına kadar kendiliğinden kapanabilir. Ancak bebekte ciddi sorunlara yol açıyorsa, hemen tedavi edilmesi gereklidir. Yapılan tetkikler, deliğin 2 yaşına kadar kendiliğinden kapanıp kapanmayacağı konusunda bilgi verebilir. Delik kendiliğinden kapanacaksa, bebekler eko (ekokardiyografi) takibine alınır ve 6 ayda bir kalp deliği kontrol edilir.

Kalp deliğinin boyutu, tipi ve nerede olduğu, tedavi yöntemini belirler. Eğer sol kulakçıktan sağ kulakçığa geçen kan miktarı fazla ise, bu deliğin kapatılması gereklidir. Çünkü bu durum, akciğer damarlarında geri dönüşümsüz hasara yol açabilir. Bebeklerde kalp deliği cerrahi girişimle onarılabilir, yani yamalanabilir. Bebeklerde kalp ameliyatları her yaşta yapılabilir ve bu konuda yaş sınırlaması yoktur. Ameliyat sırasında göğüs açılır ve kalpteki delik onarılır. Operasyon sırasında hastanın solunumu ve dolaşımı durdurulur ve kalp-akciğer makinesine bağlanır, bu şekilde kalp deliği onarılır.

Ameliyatsız olarak deliğin kapatılması ise uygun durumlarda uygulanabilir. Hastalar önce ayrıntılı bir şekilde tetkik edilir. Transözofageal Ekokardiyografi (TEE) adı verilen özel bir ultrason cihazı kullanılır. Bu cihaz, ağız ve mide arasındaki yemek borusuna yerleştirilir ve kalp daha yakından incelenir. Kalp deliğinin kapatılması, cihazın kenarlarının oturacağı kadar dokusu olan, kalpte pıhtı bulunmayan, kanama ile ilgili rahatsızlığı olmayan ve cihazla ilgili metallere alerjisi olmayan hastalara yapılır. Yapılan değerlendirmelerde alt ve süt dokusu yeterli olan, sekundum tipte kalp deliğinde boyut 10 mm ve üzerinde olursa cihazla kapatma yöntemi uygulanabilir.

Bebeklerde kalp deliği belirtileri değişkenlik gösterebilir ve bazen hiçbir belirti vermeyebilir. Ancak bazı yaygın belirtiler şunlardır:

Kalp deliği tanısı, genellikle fizik muayene sırasında kalpteki üfürümün duyulması ile başlar. Daha sonra kesin tanı için çeşitli testler yapılır:

Bebeklerde kalp deliği, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir ve bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmesi sağlanabilir.