Kalp kapakçığı kireçlenmesi, genellikle ileri yaşlarda aort kapağını etkileyen bir problemdir. Aort kapağı, kalpte sol karıncık ve aort damarı arasında bulunur. Yarım ay biçiminde üç tane yaprakçıktan oluşur ve kanın geriye kaçışını engeller. Normalde yetişkinlerdeki kapak alanı 3-4 cm² arasındadır. Kalpte değişimlerin meydana gelmesi sonucu, kapağın normal boyutlarından üçte biri kadar olması gerekmektedir. Aort darlığı hafif, orta ve ciddi derecede olabilir. Darlığın miktarına bağlı olarak, sol karıncık kası kan pompalayabilmek için daha fazla çaba harcar. Bu durum zaman içerisinde sol karıncıkta kasılma ve büyüme yeteneğinde azalmaya yol açar. Böylece kişide kalp yetmezliği adı verilen durum gelişir. Ciddi oranda artan aort darlığında, kalp kası daha fazla oksijen harcar, bu da kalbi besleyen atardamarların yeterince kan alamamasına sebep olur.

Aort kapak darlığı, doğumsal etkenlerden, ateşli romatizmal hastalıklardan dolayı meydana gelebilir. Bunun dışında ilerleyen yaş nedeniyle aort kapağında kireçlenme ortaya çıkabilir. Bilhassa 65 yaşın üzerindeki hastalarda kalp kapağı zamanla kalınlaşır ve esnekliğini yitirir. Bu çoğu zaman kapakta darlığa, nadiren de kapak yetmezliğine sebep olabilir. Bu hasta grubunda diyabet, sigara kullanımı, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve böbrek yetmezliği gibi problemler kalp kapağı kireçlenmesi açısından risk faktörleridir.

Hastanın yapılan muayenesi sonucunda, kalp sesi dinlenerek üfürüm tespiti yapılır. Ekokardiyografi çekilerek kalp kapaklarındaki darlığın seviyesi tespit edilir. Tedavi, darlığın derecesine göre belirlenir. Şikâyeti olmayan kişiler için ilaç tedavisi yoktur, fakat yüksek tansiyonu olanlar için tansiyon ilaçları kullanılır. Gerekiyorsa kalp kapağı cerrahi olarak değiştirilebilir. Genellikle çift yapraklı olan metal kapaklar kullanılır. Ameliyatın ölüm oranı hastanın yaşı yükseldikçe artar. Bu yüzden, kalp kapakçığı kireçlenmesi tedavisi buna göre planlanır ve hastalar sürekli takip altında tutulur.